2016 yılında Davosta gerçekleşen Dünya Ekonomik Toplantısının en büyük konuşma konularından birisi Endüstri 4.0 idi . Bu toplantı da günümüzde Robotlar, yapay zeka, 3D printing, biyoteknoloji, sürücüsüz araçlar, nesnelerin interneti gibi konuların bu güne kadar hiç görülmemiş bir şekilde bilgi ve gelişim bombardımanı içerisinde olduğunu belirtti.
Ekonomist olan Robert Gordon1. endüstri devriminin kömür, buhar makineleri, demir yolları ve dokuma üzerine, ikinci endüstri devrimi elektrikte gelişimler, motorlar, hidrokarbon, petrol ve kimyasal gelişmeleri beraberinde getirdi. Üçüncü endüstri devrimi ise, bilgisayarlar ve telekomunikasyon üzerine olmuştur.
Uzun dönemli yaşanan yeniliklerin aktivitesi genel olarak; değişim kuantumuna, gelişim ve verimlilikteki etkisi ve uzun vadeli olmasına bağlıdır.
Profesor Gordona göre ikinci endüstri devrimi verimlilik ve uzun vadeli olarak en etkili olandır. Elektrik ve motorlar değişimdeki büyüklüğü gösteriyor. O zamandan beridir 2. endüstri devriminde yaşanan etkiler, ulaşım, verimlilik, madde ulaştırmada esneklik gibi sonuçları doğurdu. Hayvanların ve insanların yerini değiştirmek, enerjiyi, hızı, iş güvenliğini artırırken maliyeti azalttı.
Üçüncü endüstri devrimi ise beklendiği gibi bir etki göstermemiştir. Dördüncü endüstri devrimi olarak adlandırılan kavram ise aslında üçüncü endüstri devriminin devamıdır. Neden mi ?
Yapay zeka, biyoteknoloji, Robot teknolojileri yeni değil. Yıllar önce başlayan çalışmalar sonucunu şimdi vermeye başladı ve yeni bir endüstri devrimi olarak gösterilmeye başlandı. Hernekadar benim şahsi düşüncem, devrimler üzerinde odaklanmak yerine teknoloji ve gelişim üzerinde odaklanmak olsa da 3. endüstri devriminin bilgisayar üzerine olduğunu düşününce bugün yapay zeka, 3D printing gibi konularda ki gelişmelerin aslında 3. endüstri devriminin bir devamı ve aslında bir bilgisayardan farksız olduğunu görmek zor değil. Bugün dünyada ses çıkartan kişiler aslında her seminerlere gidip yeni devrim hakkında konuşanlar değil, teknolojinin ta kendisini sunan, geliştiren kişiler.
Sanırım bundan sonra bize düşende teorilere takılı kalmak yerine dünyanın ileri gidenleri gibi pratiğe dökmektir.