8 Şubat 2017 Çarşamba

Hikayem Var

   
     Bugün sabah 5 te kalktım çünki arkadaşıma söz vermiştim onu havaalanın'dan almam gerekiyordu.Normalde çok tembel ve uykucu biriyimdir.Arkadaşıma söz verdiğim için pişman oldum , bu kadar erken uyanılır mı , her neyse yola çıktım .Arkadaşım beni arayıp uçağının rötar yaptığını söyledi.2 saat geç kalıcakmış.Çok sinirlendim ama yinede bir şey demedim ve o günün bir an önce bitmesini ümid ettim.Havaalanına ulaşmıştım , tam şöyle geçip oturayım diyecektim ki bir yaşlı hanımefendi bana doğru seslendi.Bayan benden yardım etmemi istiyordu.İlk başta duymamış gibi yaptım ve kendi kendime ' arkadaş iyilik perisi miyim ben dedim'.Bayan tekrar bana seslendi , çok yaşlıydı ona yardım etmekten başka çarem yoktu .Yanına gittiğim de üzerimde kaynar sular dökülür gibi oldu.Ne görsem şaşarsın , bayan görme engelliydi.O an kötü düşüncemden dolayı kendimden nefret ettim .Bayan sadece çantalarını masanın üzerine koymamı istemişti.Daha sonra bana 'yakışıklı oğlum biletime bakıp nekadar daha beklemem gerektiğini söyler misin' dedi ben tabiki teyzeciğim emrin başım üstüne dedim ve ona bir saat daha beklemesi gerektiği söyledim.Aklıma takılan bir soru vardı , bu yaşlı pamuk yanaklı teyze bana simit ikram etti ve beraber beklemeye başladık .Teyzeye benim yakışıklı olup olmadığı mı görebiliyor mu diye sordum utana utana .Teyze bana ' ben küçükken görebiliyordum , şimdi ise göremiyorum ,gözlerim iyice kapandı fakat babam bana iyi niyetli insanların yüzü ışıldar ve güzel olur demişti bundan dolayı senin yakışıklı diye çağırdım' dedi.Teyze benim iyi niyetli olduğumu düşünüyordu , daha çok utanmıştım.Teyzeye nasıl Nijerya gibi uzak bir ülkeye tek başına gidebileceğini sordum.Teyze 'biliyorum başka bir ülkeye gitmek değil sadece markete gitmek bile benim için diğer insanlara göre daha zor.Fakat sadece zor olduğu için yapmak istediğim şeyden vazgeçmek istemiyorum.Çok yaşlandım , orada torunlarım var eğer ne kadar yaşayacağımı bilseydim onların gelmesini beklerdim ama bekleyemedim.İnsanlar hayatta bir çok şeyi sonraya bırakıyorlar , nekadar yaşayacaklarına dair garantileri bile yokken.Büyük annelerim vefat etmeden önce bana insanın ölüm yatağından yaptıklarından değilde yapmadıklarından pişman olduğunu söylemişti' dedi ve artık teyzenin gitme vakti gelmişti.Orada kalıp o teyzeden çok şeyler öğrenmek isterdim ama aslında hayatımın en büyük hediyesini almıştım , artık hayatıma çeki düzen vermek istiyorum .Geriye kalan vakitlerimi değerlendirmek istiyorum ve kendime değer vermek istiyorum .Sadece söz verdiğim için erken vakitte kalkan ben artık hayatımın ve boş vaktimin değerini bilmek istiyorum ve en son olarak diyebileceğim tek şey sahip olduklarım için şükrediyor ve fazlası için çabalıyor ama hüzün'e asla kapılmıyorum .Şükürler olsun .Arkadaşım geldi ve beraber eve döndük , ona neler yaşadığımı anlattım ve o gece kendime söz verdim artık her dakikanın değerini bilmek istiyorum ..

Bu makale Tuğba DENİZCİ tarafından yazılmıştır .Gerçeği değiştirilmeyecek bir şekilde faydalanılabilir.