Es Selamun Aleykum , Ibn Kayyım( Ibn-al Qayyim) 'hüzünlenmek' kelimesinin Kuran-ı Kerim'de yasaklanmış ve uygun görülmeyen bir durum olarak görüldüğünü söylemiştir.Bunun sebebi ise hüzünlenmenin kalbe hiçbir katkısının olmamasıdır.Şeytanın en gelişmiş ve sevdiği yöntemlerden birisi , insanların üzülmeye değmeyecek kadar küçük şeylere üzülmesini sağlamaktır.Üzülmek, hüzünlenmek kalbi yorar, enerjiyi düşürür ve nefsimiz aslında bunu sever.Üzülmeyi durdurmak yerine tam tersi kendini daha üzgün yapmaya çalışır.Üzülmek ile kalmaz etrafındakilere veya kendisine kızar.Kendisini aslında hiç bir mantığı olmayan sorular ile sorguya çeker.Bu tür durumlardan uzak durmak için üzülmenin bize katkı sağlamadığını ve zaten 'kader' inancımız olduğunu unutmamamız gerekir.Hiç kimse üzüldüğü zaman 'şuan üzgünüm,bunu azaltmak için ne yapmam gerekir demez.Çünki , okadar panikler ki sanki vücudunun bütün organları bu konu üzerine yoğunlaşmış gibi olur .Beynimiz sadece o olayı düşünür,kalbimiz ise acır.Uzun lafın kısası ,ecel geliyorum demez gelir , biz bizi ecele getirecek tehlikeli şeylerden uzak durmak için elimizden geleni yaparız .Üzüntüde böyledir , her insan üzülebilir fakat önlemi o an gelmeden olmalıdır .Unutmayalım, kolay zamanların ardından zor zamanlar gelir ve bu bir döngüdür. İnsan ise bunlara karşı hazırlıklı olmalıdır .Peki ya Nasıl ?
1.Allah'a güven.Her zaman hayatta senden çok daha kötü koşullara sahip olan insanlar var.
2. Kader'e inanıyor isen her şeyin bir test olduğunun ve bizlerin bu dünyada birer yolcu olduğumuzu unutmamalıyız.Herkes anneler günü,babalar günü, a günü ,b günü günü dünyayı yönetmeye çalışan insanların düşüncelerini kendi hayatına uygular iken , sen sinirini yatıştır ve o büyük günü 'Ahiret' gününe bırak hesabı .
3.Bu zamana kadar ne çok üzüldün değil mi? Lütfen o zamanları bir hatırla, hepsi geçti hepsi sadece birer hikaye.O zaman doğru yaptığına mı inanıyorsun yok pişman mısın ? geçmişinde yaşadığın ve 'keşke üzülmeseydim, şu insanın kalbini kırmasaydım' dediğin bu olay sadece bir hatıra artık.İyi veya kötü.Şuanlar ve yarınlar senin.Yarın ve dün senin elinde değil ama şuan'a dikkat et.
4.Başarını aldatmacalarla mahvetme.Kendini başardığın zaman tebrik ettin mi? Sahib olduğun her şey için teşekkür ediyor musun ? Hayır ise sen kendine yazık ediyor ve kendini üzüyorsun.Kendini mutlu etmeyi asla unutma.
5.Gerçekler asla değişmez ve bunlardan birisi ' geçmiş geride kaldı' Lütfen artık geçmişi düşünmeyi bırak .Ondan ders alabilirsin fakat asla geri dönüp yaptığını pişman olduğun şeyi düzeltemezsin.Bunu duymak seni üzmesin çünki hataları kabul etmek yüksek dereceli insanların işidir.
6.Size bir soru sormak istiyorum.Saat şuan kaç ? Bu soruya bir çok cevap alabilirim fakat şuandan eminim ki bu cevabı bir başka deyişle saat 'şuan,şimdi' olarak verebiliriz. Biliyorum bu alışmadığımız bir cevap tarzı.Hayatınızı daha iyi bir duruma mı getirmek istiyorsunuz ?Bunun içiniz enerji ile dolması gerektiğini düşünüyorsanız ,o harika zamanlar hiçbir zaman gelmiyor .Çok pazartesiler , yeni yılın ilk günleri geçiyor ve hep yorgun olup bir türlü başlayamıyorsunuz .Aslında her vaktin 'şuan' olduğunun farkında mısınız ? Bu sadık dost şuan sizi asla bırakmıyor size düşen ise onu iyi kullanmak.
7.Ne kadar çok şükredecek şeye sahibiz öyle değil mi ? ve bu sadece sahib olmakla kalmayıp , sahip olmadıklarımız ile de alakalı .İyi ki şu hastalığa sahip değilim , iyi ki şu iş başıma gelmemiş...
8.Üzülmek, ömrü kısaltır ve rakipleriniz yanında sizi güçsüz bırakır.
9.Sizi sürekli üzen şeylerden uzak durun .Duramam derseniz , eğer sizden önemli ise ki hiç sanmıyorum bu durum size bağlı.
10..Üzülmek için bahane aramamalı ve güçlü durmalıyız.Üzülmek insanlara özgü bir nitelik olmakla birlikte bizden beklenen sabırlı olmak ve üzülme anında pozitif şeyleri düşünmektir.
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz, belânın ağır basmasından, yani insana ölümü hayata tercîh ettirecek şekilde gelmesinden, dünyevî ve uhrevî şekâveti mucîb bulunan ve helâke sebeb olan ahvâlden, ve kötü âkıbet, sû-i hatimeye dûçar olmaktan, düşmanlarını sevindirecek bir belâya duçar olup onları kendisine üzüntü verecek şekilde konuşdurmaktan da Allah'a sığınırdı.
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır: "Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa:
"Allah! Rabbim Allah'dır! O'na hiç bir şeyi şirk koşmam ben!" desin. (20)
"Kul: "Ey yedi göklerin ve büyük Arş'ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar" derse Allah Teâlâ onun üzüntüsünü giderir. " (21)
Artık Pozitif bir hayat'a EVET demenin, 'kötü' günleri unutmanın vakti!
Hayat pozitif iken Güzel
0 yorum: