9 Mart 2017 Perşembe

Nereye kaçtı o eskiler





  Yıllardır süregelen bir döngü var .Bizler ise bu döngünün içerisindeyiz.Tarihi sahneler sürekli tekrarlanıyor .Her devlet er yada geç dövüş meydanına düşüyor .Hiç bir devlet yoktur ki dövüş meydanına düşmesin ve yine hiç bir devlet yoktur ki övündüğü bir veya birden çok insanoğlu olmasın .

Eskiden insanlar televizyon olmadığı için akşamları toplanır ve efsaneleri anlatırlardı.Hatta her mahallede bu tür hikayeleri anlatan , mesleği hikaye anlatmak olan insanlar vardı ...

Tarihi hikayeleri dinlemek , bir toplumun vatanına sahip olması için çok gereklidir.Tarihini bilmeyenler başkalarının tarihi hikayelerini dinlerler ve onlara özenirler.Tarih , kokan bir gül gibidir gül solar fakat kokusu kalır , bedeni kalır .Gül ölür çünkü onu dövüş meydanına çıkarmaya zorlarlar .Bugün ise dünyada gerçekleşen budur .Türkiye , bir savaş içerisine çekilmeye çalışılıyor .Dedim ya bu her ülkeye oldu , peki değişen ne ?


               Nerede O Eski Günler , Eski Ramazanlar

  Sürekli duyarız , nineler amcalar , teyzeler ; Nerede o eski ramazanlar , eski günler .İşte değişenler ; artık insanlar bir araya tarih konuşmak için değil yabancı ülkenin maçını izlemek için geliyor .Tarih konuşanlar ise biri bir davuldan diğeri başka davuldan vuruyor .Etkileşim , iletişim ise aşırı düşüyor , her akşam beraber yemek yine o komşular artık kedi , köpek kavgasına giriyor ...Çok çok şeyler değişti ama en önemlisi ne değişti biliyor musunuz ? Düşünce yapısı !

Artık bilmek ; uygulamak dan önemli sayılır oldu .Meydana çıkıp , Fatih gibi kükreyen , kafiri korkutan , İslam için çalışanların değil , tarihi konuşup kendi ırkı ile savaşa girenler arttı. Ne mi olmasını bekliyorduk ? Laf salatası yapanların değil 'tarihi yazanların' sayısının artmasını bekliyorduk .O bunu yaptı , bu şunu yaptı diyenlerin değil .

Herkes önceden iletişim ve komşuluk daha çoktu , bunun farkında fakat kimse artık bunu önemsemez oldu .Sanıyorum ki ileride tarih artık yalan yanlış şekilde anlatılacak , ve tarih bilmeyenler ülkenin başına geçecekler.Oysaki tarih bir döngüydü ve marifet ise tarihi laf salatası gibi konuşarak , kavga ortamı oluşturmak değil , tarihi yazmakdı.

Gelecek Fatihlere , ve macerasını anlatacaklara muhtaç .Bugün günde 15 saatini devlet işlerine ayıran , fakiri düşünen , asla vatanından ve milletinde umudunu kaybetmeyen Abdulhamitlere muhtaç ..

Ben okuyanların beni yanlış anlamasını istemiyorum .Benim aklımda ki düşünce 'eğer dünyada bir değişim görmek istiyorsan , önce kendini değiştir ve o görmek istediğin dünya için çalışdır' Herkes kendi yaptığından sorumludur .Evet Fatih Sultan Mehmed( Allah rahmet etsin insaAllah-mekanı nur dolsun -Cennet mekan ile hediyelensin) İstanbulu feth etti .Ben bir Türk olarak bununla gurur duyuyorum fakat bana düşen ise böyle gurur duyduğum şeyleri gerçekleştirmek için elimden geleni yapmakdır .Başkasının başarısını tebrik etmeli fakat o başarıyı elde etmek için en yüksek gayret ile çalışmalıdır .